Allah'tan geldik, Allah'a döneceğiz

    Elhamdülillah bugün de akşam oldu. Birazdan çay içeceğim. Yatsı ezanı okunmak üzere. Akşam yoğun bir tempo oluyor. Bütün işlerimi toparlıyorum. Kitap okuma, not, günlük, namaz derken hepsini bir araya getiriyorum. Bir kargaşa yok hayatımda. Olsun da istemem. Böyle bir akıştan memnunum. Kadir Gecesi bugün diyorlar. Fakat son 10 günde arayın diyor güvendiğim hocalar. Hadiste de yeri olduğunu işitmiştim. Halbuki her gün samimi dua etsek zaten Kadir Gecesi gibi olur. Belki de kulun temposu düşüyor. Temponun düşmesi için birçok sebep var. Dünya hayatı başlı başına uygun. Fazla güzel mesela. Baş alacak cinsten. Ama burada baş veren diğer dünyada başsız doğar. Bunun da farkındayım. Ayağımı denk almaya çalışıyorum.

    Bugün rahat yazdırıyorum. Annem yan komşuya geçti. Açık açık söylüyorum, mikrofon hemen yazıyor. Komşumuzun eşi vefat etti. Birkaç önce aramıştı beni. Eşinin vefat haberini vermişti. Ne söyleyeceğimi bilemedim. Hayatımda ilk defa böyle bir haber aldım. Tabii ki vefat edenler oldu çevremde. Ama beni arayıp söyleyen ilk defa. Garip bir his. Kelimeler irtifa kaybediyor. Hissettiğini dile getiremiyorsun. Sadece Allah'tan geldik, Allah'a döneceğiz diyebiliyorsun.

    Kitaptan bugün de haber gelmedi. Beklemek yoruyor. Hele ki hayatını ortaya koyduysan. Bazen iyi yaptın mı diye düşünüyorum. Sonuçta içimdeki adam ortaya çıkıyor. Yaşadıklarımı gözlerimden görecekler. Bazen bir çocuk olduğumu, bazen yetişkin bir adam olduğumu, bazen hasta bir adam olduğumu. Hatta yıkıldığım anlarda neler yaptığımı. Yıkılmak, insana mahsus. Çünkü insan kaşif. Kâşifliğini yaptığı her şey defolu. Fakat vücudunun her zerresinde ayrı bir ahenk. Sade bir gözü bile çözemiyor kimse. Hadi inanmayan birisi "olur mu ya?" dedi itiraz etti. Kardeşim benim hastalığımı çözemiyor bilim. Mucize diyor doktorlar. Mucizeye inanıyorlar. Hem de en inanmayanın bile inanarak mucize söyledi bana. Halbuki teşhis de belli. Vücudumun neler eksik yaptığı da belli. Kaderden öte yol yok. Çok seviyorum bu cümleyi. Sağlıklı olup zaman içinde eriyeceğime genç olup hastalıkla eriyorum ne fark ediyor?

    Üzerimde bir rahatlık var. Anlam veremediğim bir rahatlık. Bu rahatlık tam açıklayamadığı bir rahatlık. Vücudumda zaman zaman ağrıları oluyor. Bazen çok şiddetli oluyor. Kamburum ağrıyor mesela. Ama bir sakinlik düştü üzerime. Sessizlik düştü. Sessizliğin saçlarını örüyorum içimde. Arkadaşım artmaya başladı. Yalnızlık, sessizlik, sakinlik. Korkarım çok memnunum bunlardan. Yalnızlığı her geçen gün daha çok seviyorum. Kendi sesim bile zarar verecek gibi geliyor.

    Bugün kısa tutmam gereken yer de uzadı. Ezan da okundu. Allah'ın izniyle çay olmadan namazımı kılayım. Huzurla içmek istiyorum. Kendi içimdeki dünyayı keşfetmeye başlayalıdan beri dışarıdaki dünya anlamını yitirdi. Müthiş irtifa kaybediyor. Rabbim zahiren aldığının yerine batında versin. Günlük bugün içimde bir çocuk sevinci var. Bilemiyorum. En büyük sevincimiz Cemali olsun inşallah.

Yorumlar