Yazmak beni dünyadan alıkoyuyor

    Bugün yorgun değilim. Güzel bir uyku uyudum dün. Dışarı çıkmak iyi geliyor. Sürekli çıkmak ise yorucu. Sürekli rüya gördüm gece. Yine ölümü gördüm. Yaşıyor muydum ya da yaşamıyor muydum? Orayı kestiremiyorum. Fakat birçok sevdiğim ölmüştü rüyamda. Onların ardından nelerin değiştiğini görüyordum. Görünmez bir şekilde. Garip bir rüyaydı. Ama çok üzüldüm. Geride kalan bir zaman dilimini getirmek zor. Bunu yaşadım rüyamda.

    Akülü arabamın şarj aleti geldi bugün. Bozulmuştu. Daha doğrusu patlamıştı elimizde. Çok şükür herhangi bir zarar ziyan olmadı. Şarjım bitmişti. Bugün şarj ettim. Akülü araba ne büyük nimet? Herkesin nimet anlayışı farklı tabi. Bugün önüme bir video çıktı. Kalemle yazı yazıyordu bir kız. Kalemle yazı yazmayı çok özlediğimi fark ettim. Sık sık eleme alırım kalemlerimi. Severim, dokunurum. Yeni yeni yapamadığım bazı şeyler yara olmaya başladı bende. Özlediğimi fark ediyorum, eskiyi. Ama gitmekten başka çarem yok. Ya da gitmeye çalışmaktan başka.

    Çok yoğun bir iş temposu vardı. Elhamdülillah işin içinden çıktık. En azından bugün de çıktım. İlerde çıkamayacağımı biliyorum ama. Zaman ne gösterir bilmiyorum. Bu yıl sonuna doğru emeklilik için başvuru yapmayı düşünüyorum. Artık görevimi ifa edemeyeceğimi düşünüyorum. Şu anda mükemmel şekilde elimden geleni yapıyorum. Ama zaman elimden geleni ardıma koyacak artık. Gerçi zamanın ve dünyanın hiçbir suçu yok. Böyle bir akış var hayatın içerisinde. Kabul etmekten başka bir çare yok. Ne yaparsan yap yok. Erken kabul etmek daha hızlı yol aldırıyor insana. Kabul etmemek devamlı başa dönmek demek.

    Okumalarıma da devam ediyorum. Elimdeki kitaplar bitsin, yeni bir plan yapmam gerekiyor. Din ve şiir odaklı düşünüyorum. Deneme yazmayı da bırakmayacağım tabii ki. Çünkü hayata farklı pencereden bakmak, güzel bir bakış açısı sağladığı için denemede farklı oluyor. Yazmak beni dünyadan alıkoyuyor. Ara veriyorum dünyaya. Sıkıntıları unutuyorum. Devamlı taşıdığım bir hüzün var içerimde. Bir nevi hüzne kulp bulmuş oluyorum yazı yazarak. Genellikle yazmak için hüzün arar yazarlar. Ben hüznüme yazı yazıyorum.

    Yeni hayallerim de var elbet. Bunu dillendirmek istemiyorum tabii ki. Ama şu an kendi içimde hep sınavlardan kalıyorum. Düzeltemediğim şeyler var. Çabuk sinirleniyorum. Buna bir çare bulmam gerek en kısa sürede. Bütün problemlerin buradan kaynaklandığını düşünüyorum. Çabuk sinirlenme problemim de yılların getirmiş olduğu yıpranmışlıkla alakalı. Bazı diyebileceğim olayların bütününü aşıp gidemiyorum. Halbuki bıraksam öyle kalsa belki de kendime zarar vermeyeceğim. Böylelikle daha kolay çıkacağım basamakları. Allah'ım ne olur, beni sevdiğin kulun haline getir. Benim senden başka gidecek kapım yok. Kusurlarımı gizlediğin için hamdım ve şükrüm yalnızca sanadır.

Yorumlar